Uzun zamandır yaşadığımız kentin meselelerini “memleket meselesi” gibi ele alan, ancak bunu boş ve anlamsız bir siyaset diliyle yapan yaklaşımlar beni her daim rahatsız etmiştir.

Gerçek anlamda kıymetli hizmetlerin, polemiklerin gölgesinde seçmene ulaştırılamaması ise daha da üzücü.

Muhalefet elbette bir kentin sorunlarını dile getirecek.

Ancak bunu, kent meclisinde boş bardağı dolu gibi göstererek değil, istişareyle çözüm yolları üreterek yapmalı.

Bu yazının “AK Parti hizmetlerini övmek için yazıldığı” düşünülmesin; zira biz günün modasına göre taraf değiştirenlerden olmadık.

Basın etiğini gözetmeye, elimizden geldiğince doğru iletişim kurmaya çalışıyoruz.

Elbette hatalarımız oluyordur; ama en azından niyetimiz, en aza indirmektir.

Yeri geldiğinde yapıcı eleştirilerle muhalefeti de kaleme aldık. Ancak yapılan hizmetleri yok saymak da bize yakışmaz. 22 yıla yakın bir süredir iktidarda olan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğini yaptığı AK Parti’nin Kocaeli’deki hizmetleri inkâr edilemez düzeyde.

Sağlık, güvenlik, ulaştırma, sosyal belediyecilik ve sanayi gibi birçok alanda Kocaeli’de gerçekleşen hizmetler, vatandaşlara doğrudan katkı sağlıyor.

Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde sergilediği hizmet anlayışının, AK Parti belediyelerine sirayet ettiğini görmek mümkün.

Şüphesiz ki yöneticiler hata yapabilir. Adamcılık, bölgecilik, işe alımda ayrımcılık gibi sorunlar geçmişte de vardı; siyasette bu türden hatalar tarih boyunca olmuştur.

Ancak muhalefet kavramının ne olduğunu bilmek, boş gündemler yaratmak yerine çözüm üretmek gerekir. Sosyal medyada ses getiren ifadelerle değil, sahadaki hizmetlerle gündem oluşturulmalı.

Gelelim bu yazının çıkış noktasına…

Dün, Kocaeli’de çok özel bir sosyal tesisin tanıtımı yapıldı: Gonca Engelsiz Yaşam Merkezi. Açılışa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da katıldı. Bakan, “Burada engeller değil, imkanlar konuşulacak” derken, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise “Bu mekânın Türkiye’de başka bir örneği yok” ifadesini kullandı.

Bu sözleri önemsiyorum. Hatta Başkan Büyükakın’ın fazla mütevazı davrandığını düşünüyorum.

Çünkü yaptığım araştırmalar, Ortadoğu ve Balkanlar’da bile böylesine kapsamlı bir engelli yaşam merkezinin olmadığını ortaya koydu. Avrupa’da benzeri sadece iki merkez var.

Fakat ne yazık ki, bu muazzam yatırımın Kocaeli halkı tarafından bile yeterince bilinmemesi, iletişimde bir eksiklik olduğunu gösteriyor. Açılış haberi ulusal ajanslar tarafından “bakan geldi – açılış yaptı” şeklinde servis edildi. Oysa bu yatırım, sadece bir açılış değil, sosyal belediyeciliğin zirvesidir.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürlüğü’nün paylaştığı görseller güzeldi, ancak içerik zayıftı. Kimse alınmasın; ama yapılan işin hassasiyeti, basit haber metinlerine sığdırılamaz. Bu sadece bir bina değil, bir umut merkezidir.

Bugün sosyal belediyecilik, Kocaeli’de en etkili hizmet alanlarından biridir. Bunu yakın zamanda geçirdiğim bir kazayla da bizzat yaşamış biri olarak söyleyebilirim. Dokuz aydır bastonla yürüyen biri olarak, engellilere yönelik yapılan bu hizmetleri daha iyi anlayabiliyorum. Bir dostum, “Yaşamadan anlaşılmıyor abi” dediğinde, ne demek istediğini çok iyi anladım.

Bu yüzden, köşemde yalnızca eleştiri değil, doğruya hakkını vermek de istiyorum. Siyaset kimden gelirse gelsin, hizmet vatandaş içindir. Eğer muhalefet doğru bir hizmet üretirse onu da alkışlarız.

Nitekim Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçen’in düzeyli başkanlık sürecini takdir ettiğimi de belirtmek isterim.

Ancak yerel basının bazen “hizmet” yerine kahvaltılıklar üzerine yoğunlaştığını görmek de hayret verici. “Safiport hakkında ne düşünüyorsunuz?” gibi bir sorunun sorulmaması ya da sorulamaması da düşündürücü.

Kocaeli’de yapılan her hizmet, hangi siyasi partiden gelirse gelsin, halk içindir.

Bunu anlatmak, yaymak ve sahiplenmek hepimizin sorumluluğu. Boş siyasetin değil, dolu hizmetin sesi olmak gerekiyor.

Bu hizmetlerin önemini köşemden yayınlayacağım, her daim..

Sağlıkla Kalın ..