LOADING...

Başa dön

 Bir Zil Sesiyle Anneler Günü Anısına
13 Mayıs 2025

Bir Zil Sesiyle Anneler Günü Anısına

  • 0

Bugün Anneler Günü, bugünün özellikle “Gelin Çiçek Derelim” türküsünün bir anısını paylaşmak ve bu vesileyle eğitime dair birkaç söz söyleyerek yazımı tamamlamak istiyorum.

 

Yıl:1971-Yer:Kandıra, “Akçakoca İlkokulu”

Müzik öğretmenimiz “Mine Hanım”(Ne yazık ki soyadını hatırlayamadım.) Okulda, Anneler Günü ile ilgili bir program yapılacağını bize büyük bir heyecanla duyurmuştu.

Anneler gününe bir ay kala elbette ilk önce programa çıkacak öğrencilerin sesleri test edilecek ve en iyi performans için düzenlemeler yapılacaktı. Öyle de oldu. Ben de bu sınavdan geçtim. Nihayet, bu şarkının artık müzik öğretmenimizin provaları ile öğrenmek ve sesleri nasıl çıkaracağımızı bir nota vasıtasıyla tekrarlayarak devamlı çalışıyorduk.

Program günü geldi çattı, inanılmaz heyecanlıydık, programda protokol de vardı.

Üstelik Mine öğretmenim çok genç bir müzik öğretmeni idi ve o da zannediyorum ki en az bizler kadar heyecanlıydı.

Çok güzel bir ses uyumu ile kıymetli öğretmenim bizleri bir şef gibi yönlendirmesiyle türküyü bitirdik. Salondan bir alkış tufanı koptu. Okul Müdürümüz ve aynı şekilde birçok kişi bizi tebrik etti. O günden bugüne bu türkü ezberimde…
Özellikle birçok ilköğretim okulunda bu türkü, zil sesi olarak çalar.

Bu zil sesini duyduğumda zamanda geriye gider, o günü hatırlar ,hüzün duyarım.

EĞİTİM, MERAK VE KAYBOLAN RUH

Yine bir gün ofisimdeyken yanımda misafirlerim vardı. Öğretmenler, veliler. Aklıma geldi, hepsine sordum; “Bu zil sesinin anlamını ve sözlerini bilen var mı?” diye. Hiç kimse yanıt veremiyordu.
Bana nedir diye sorduklarında, bu geçmiş hikayeyi kendilerine anlatmıştım.

Eğitim, eğitmenler,öğrenciler ve veliler ile gelinen son durum…
Bunun ile ne alakası var diyenleriniz olacaktır elbet.

Ne yazık ki var. “Eğitmen, okula gelip, müfredat derslerini öğrencilere anlatır ve saatini bitirir.” okuldan çıktıktan sonra ise “Kendi hayatı” devam eder.

Öğrenciler, dersleri dinler, okuldan sonra kendi hayatları başlar. Veliler, keza öyle. Çoğu okulda bekler “Çocukları için.” Eve gelince hayat ortamı başlar.

Bir yerde hata var diye düşünüyorum, eğitimde “merağın vasfı” bitmiş.Robotlaşan bir eğitim sistemi var olmuş.

Tam da teknoloji bu kadar gelişmiş ve ulaşılabilir olmuşken, sistem, kendi meraklarımız yerine neyi merak etmemizi istiyorsa onu merak edeceğimiz bir algoritmayı hayatlarımıza uygulamış.

PEKİ BİLGİYİ NASIL OLUŞTURACAĞIZ?

Bu türkü örneklerden sadece biriydi.
Asıl önemli soru şu: Siyaset, gündem, tarih, sosyoloji gibi bir çok alanda unuttuklarımızı bize hatırlatacak veya öğretecek o ” manuel sistemle” bilgiyi nasıl oluşturacağımız.

Siyasetçi, kendi gündemini yaratıyor. Nasıl bir gündem diye sorarsanız, son dönemde bir kent meclisinde gördük bunu. “Kiralık” tartışması gibi.

“Ne güzel’di değil mi?(lan).”
“Nasıl gündem oldu değil mi?(terbiyesiz)”
“Bir laf etti adam, bin ah işitti adam.”
“Lafı eden mi ,bin lafı işiten mi haklı idi anlam veremedik.”

Ağlanacak hale geldiğimiz bu dönemde, doğru ile yanlışlar yer değiştirmiş durumda. Üstelik bu yalnızca siyaset ortamında değil, her alanda böyle.

KİTABIN BAŞINA DÖNELİM…

Kitabın orta yerinden başlamak ile övünenlerin yanlış yerde olduklarını bilmeleri gerekiyor.
Kitabın başına dönelim oradan başlayalım demeyi bilmeyenler bize bu hayatı hazırlıyor.

Anneler Günü’nde bu anıyla benim gibi sizleri de geçmişe bir yolculuğa davet etmek istedim. Bir sesin izini sürmek, bazen bir sistemin kaybolmuş ruhunu bulmamıza yardım edebilir.

Önceki Haber

Büyük Birlik Partisi Başkanlık Divanı Kamuoyu Açıklaması

Sonraki Haber

Veda Vakti: Mehmet Yılmaz Kocaelispor’dan Ayrıldı

post-bars

Yorum Yap

İlgili gönderi